Unutulmayacak 31 Mart!

Büyük bir coşku duyuyorum. Çok büyük bir coşku. Şu anda binlerce insan bir kitabı indiriyor, binlerce insan bir kitabı paylaşıyor. Beklenilen gerçekleşti ve bir kitabın yasaklanmasının önüne geçildi. Ne demişti, Aydın Engin, Yeşil Gazete’de gerçekleşen röportajının sonunda? “Kâğıda basılı olarak okura ulaşmasının önünde artık sağlam ve güçlü bir engel var. Ama hiç bir engel tanımayan mecralar da var. Bakarsınız bir hünerli demokrat çıkar ve…” İşte o üç nokta bugün gerçek oldu. İsveç’ten aktivistler kitabı, internete sızdırıverdi ve sivil itaatsizliğin coşkulu havası tüm ülkeyi sarıverdi. Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık’ın yazdığı cümle çok önemli: “Yaşasın Sivil İtaatsizlik!”

Artık herkes yasak diye bir “şeyin” olmadığını görmüştür. Yazan, düşünen insanlara zulüm edebilirsiniz, onları itibarsızlaştırmak için elinizdeki medya gücünü kullanabilirsiniz, üstüne gidebilir, başka yerlerden vurmaya çalışabilirsiniz ama fikirlerini engelleyemezsiniz. Kim şimdiye kadar engelleyebilmiş ki fikirleri, düşünceleri 21. yüzyılda birileri engelleyebilecek?

Şimdi soruşturma açılmış kitabın internetten yayılması hakkında. Nedir suç? Neye ulaşılacak bunun sonucunda? Ben size söyleyeyim: Hiçbir şey. Her bu kitabı indiren kişi de, o hiçi büyütecektir. Ne kadar fazla kişi bu kitaba sahipse, o kadar engellenemez olacaktır bu durum. Kitap okumak da mı suç olacak artık? Bunu da yapacakla mı gerçekten?

Bugün önemli bir tarih. Yazmak lazım, not almak lazım. Unutmamak ve anlatmak için. Aynı, NAZİ’ler liderlerini hasta diye hapsedince ona çiçekler yollayarak ve bunu bir eylem haline getirerek sistemi kilitleyen Danimarka halkı gibi anlatılacak 31 Mart! Yahudiler sarı yıldız taksın denildiğinde sokağa tamamen sarı yıldız takarak çıkanlar gibi anlatılacak 31 Mart!

Büyük bir coşku duyuyorum. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyenlerle birlikte olduğum için.