Anayasasında, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” yazarken; düzenlenen her yürüyüşe kimyasal gazlarla, TOMA denen zırhlı araçlarla, yani silahlarla ve saldırıyla, müdahale edilen ve meclisinde yeni “demokratik ve sivil” anayasa tartışmaları yapılan başka bir ülke tarihte görülmüş müdür araştırmak lazım. Olan bitene bakınca, insanın “Neden yeni bir anayasa yapmaya çalışılıyor? Eskisi üzerinden gerçekleşen pratikler, uygulanmayınca maddelerin hiçbir anlam ifade etmediğini göstermiyor mu?” diye sorası geliyor. Türkiye gitgide kağıtta yazanın değil, ağızdan çıkanın uygulandığı bir ülke durumunu pekiştiriyor. Okumaya devam et