Gündem yoğunluğu açısından Türkiye oldukça “şanslı”. Türkiye, bir Avrupa ülkesinin neredeyse bir yıl içerisinde yaşayabileceği olayları, bir hafta içerisinde yaşadığında, durgun sayılabilecek bir haftayı geride bırakmış denilebiliyor. Bu başka gündemlerle ilgilenmeye fırsat vermeyen yoğunluğun, hem de tüm Dünya’da olan olayları bir Türkiye merkezli bakışla görme davranış kalıbının etkisiyle de Türkiye’de Dünya gündemi pek ilgi çekmiyor, gereken ilgiyi görmüyor.
Bununla birlikte Avrupa’nın gündemi kendi mecrasından ve pek de alışık olunmadık yoğunlukta akmaya devam ediyor. Avrupa’da tarih şu sıralar hızlı akıyor. Tarihi hızlandıran devletler ya da şirketler değil. Onlar birbirlerine sıkıca sarılmış vaziyette halktan alıp, kendi kasalarına koymanın, birlikte yuvarlandıkları krizlerden kurtulmanın derdindeler. Hatırlanacağı gibi tarihin sonunu dahi getirmişlerdi zamanında ama gerçek tarih Avrupa sokaklarında hızlanıyor, hızlı akıyor. Son kırk, kırk beş güne bakıldığında Avrupa’nın sokaklarının birbirinden farklı sebeplerle neredeyse hiç boş kalmadığını görüyoruz. Daha da ilginci bunların hepsi neredeyse ülke çapında hareketler.
Toplumsal hareketlerin kılavuzluğunda bir Avrupa turuna çıkacak olursak ilk önce Yunanistan’a uğrayabiliriz. Toplumsal mücadele dozunun her zaman yüksek olduğu Yunanistan’da öğrenciler eğitim reformlarına karşı sokağa çıktılar. 500 civarında okul oturma eylemleri ile işgali edildi. Lise öğrencilerinin eğitim reformlarından sınavlara, öğretmen ve kaynak eksikliğinden, eğitime yapılan alt yapı harcamalarının yetersizliğine kadar bir çok konuda olan rahatsızlıkları dile getirmek için bu eylemi yaptıkları doğrudan öğrenciler tarafından dile getirildi. Benzer bir toplumsal protesto ve talep İspanya’da da kendisini gösteriyor. İspanya’da üniversite ve lise öğrencileri öğrenim ücretlerinin yükseltilmesi ve burslarda kesintilerin yapılmasını protesto etmek için ulusal çapta 72 saatlik derslere girmeme eylemi yaptılar. Öğrenciler aynı zamanda 2015 yılı devlet bütçesinde eğitimde kesintilerin devam edecek olmasını da protesto ettiler. Avrupa’nın en doğusundan, Avrupa’nın en batısına eğitim hakkını bizzat kendileri koruyan liseliler ve üniversiteliler. Okumaya devam et →