Normalde Beşiktaş ve Barcelona maçları dışında maç izlerken sıkılan bir kişi olarak Fenerbahçe ile Gaziantepspor maçının karşısına oturdum. İki puan geride olmasına rağmen bu sene Fenerbahçe’nin şampiyon olacağını düşünüyordum. Sanırım bunda hala İstanbul’un üç takımı dışındaki takımların şampiyonluk yarışını kaldıramayacakları düşüncesine/önyargısına sahip olmamın da payı var.
Gaziantepspor sanırım bu sene Beşiktaş’tan sonra en çok izlediğim takım. Bir maçı canlı olmak üzere (Ankaragücü) baya maçını izledim. Kaliteli bir hücum hattı ve ortalamanın üstünde bir kaleciyle neler yapılabileceğini hafta hafta bize gösteriyorlar. Kupa’da da elenme ihtimalinin yüksek olması da, ligde dördüncülüğü hemen hemen garantilemeleri ve daha da yukarı çıkma şansları olduğu için bana kalırsa. Biraz boşladılar ve dönülmez bir seviyeye geldi kupada işler.
Maça geçersek, Fenerbahçe’nin gereksiz bir stres içerisinde olduğu çok açık. İki şampiyonluğu son maçta kaybetmek ve geçen sene bunun iyice trajik halde olması sanırım bu stresin nedeni. Yoksa bir takımın tamamen hakem üstüne oynaması ve bazı hakem kararlarından sonra, benim çok yakından tanıdığım, “Şampiyon olmamız engellenemez!” sloganının tribünlerden yükselmesi çok da gerekli bir durum değil Fenerbahçe’nin koşullarında. Zaten tribünlerin neredeyse bütün tezahuratları sert ve “nefret” tonundan yapması da anlaşılır değil. Takımı rahatlatacakken, ortalığı bu şekilde inletmek yararlı değil, zararlı olacaktır.
Yirmi beş dakika içerisinde üç kritik pozisyon oldu maçta. Hakem Hüseyin Göçek, bu pozisyonlardan tribünlerin nefretini üzerinde hissederek ayrıldı ama işin ilginç noktası tek yanlış kararını da Fenerbahçe aleyhine bir pozisyonda vermiş olması. İlk dakikalarda Alex’in penaltı pozisyonunda tepki toplayan hakemin, kendi pozisyonunda penaltı vermeden yapamayacağını düşünen Niang’a sarı kart göstermesi örneğin çok doğru ve ne yazık ki cesaret isteyen bir karar. (Atlayış tam bir “kurşun yedim sağ yanımdan” atlayışıydı. Artık böyle şeyleri yapmamalı tüm takımların oyuncuları.) Türkiye’de kendini yere atan bir futbolcuya sarı kart gösterilebilen durumlar var; gösterilemeyen durumlar var. Hakemin hatalı kararı ise, Olcan’a ilk önce dirsek, sonra da tekme atan Lugano’ya kırmızı kart gösterememesiydi. Fakat devre arasında değişmemesi ve aynı doğrultuda maç yönetebilmesi olumluydu onun adına. İkinci yarıda en büyük olumsuzluk, Murat Ceylan’a haklı bir şekilde kırmızı kartı gösterdikten sonra, koşarak ona vuran Fenerli oyuncuya da aynı “tarifeyi” uygulayamamasıydı. (Mehmet Topuz)
Maça geçersek, Gaziantep’in bu kadar oyunu geride kabul etmesi anlaşılabilir bir durum değil. Eğer, bir takım kaliteli hücum hattına sahipse bunu ne olursa olsun kullanmalı. Hele ki, büyük takımlara karşı bu dönemlerde oynuyorsanız, hücum etmek zorundasınız. Yoksa kaleciniz ne kadar iyi olursa olsun o atmosferden çıkamayacağınız ortada. Çıksanız bile bunun çok da bilinçli bir çıkış olmayacağı da… Cenk Tosun gibi bir forveti savundurtmamayı seçmek yanlış bir teknik tercih.
İkinci yarıda bu taktik biraz değişti gibi. Bu hem akılla, hem de zorla alınmış bir karar gibi. Savunma oyuncuları sarı kart gördükten sonra Fenerbahçe’yi karşılama şansları azaldı Antep’in. Bu yüzden de topu olabildiğince kaleden uzak tutmak, yani Volkan’a yakın tutmak en akıllıca taktik. Bunun da etkili olduğu görüldü aslında. Kaleye şutlar geldi, pozisyonlar geldi. Fenerbahçe’ye hücum etmenin en etkili yöndem olduğu gerçeği yıllardır “orada” duruyor. Bazı teknik direktörler indiriyorlar bu gerçeği sahaya, bazıları indirmiyor.
Sonuç olarak kıran kırana bir maç oldu. İki takım da ligde bulundukları sıraya yakışır bir oyun oynadılar. Maçın stressiz bir ortamda geçmesi bence Fenerbahçe’nin işine yarayacakken hem oyuncular hem de tribün bunun aksi bir yöntemi seçtiklerini bize gösterdiler. Bol bol sarı kart çıktı. Gaziantepspor 10 kişi kaldıktan sonra da geri çekilmeyerek karakter testini geçti. Fenerbahçe de, gerekli baskıyı kurdu. Bir takım kazansaydı, diğerine haksızlık olacaktı. Uzatmaların sonuna doğru Fenerbahçe golü attı ve sırayı Trabzonspor’a devretti.
Bir Cevap Yazın