Beşiktaş, Bursalı taraftarlar için nedir?

Beşiktaş taraftarının çok hasretle beklediği bir karşılaşma değildir Bursaspor karşılaşmaları. Hatırlıyorum ben küçükken, Bursaspor ile Beşiktaş arasındaki ilişki şimdi Beşiktaş ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişki gibiydi. Yani rakip olmayan ama ters gelen takımdı Bursaspor. Zaten o dönemler tribün olayları da sadece İstanbul’un şampiyon olabilen takımları arasında çıkarmış. Sonraları bu ters gelme işi de kayboldu. Bursaspor bir alt lige düştü, sonra çıktı Beşiktaşlı bir antrenör ve oyuncular ile şampiyon oldu. Zaten Bursaspor ile Bursaspor taraftarına bakarsak şunu görebiliriz: Bir Beşiktaş ve Beşiktaşlılaşma arzusu. Tüm bu olayların temelinde bu yatar.

Bununla alakalı güzel bir kitap önerebilirim: Taraftarın Senle… Murat Toklucu’nun yazdığı kitap, İletişim Yayınları’ndan çıkmış. Fakat baya oldu çıkalı, o yüzden belki bulması biraz zor olabilir. Bu kitapta, taraftarlık ve holiganlık kavramının nasıl da Anadolu’ya yayıldığını ve bu yayılma sırasında da nasıl İstanbul’da silikleştiğini okuyabilirsiniz. Oradan da Bursaspor taraftarının, Beşiktaş ile olan ilişkilerini görürsünüz. Bursa’da yapılan ilk “İstanbullu gibi karşılama”nın Beşiktaş taraftarına karşı yapıldığını, bu karşılaşmanın tecrübesizlikten sabahın ilk saatlerinde nasıl dağıldığını örneğin. Zaten gözünüzü kapatıp bir Bursaspor maçını dinlerseniz kendinizi bir Beşiktaş maçında hissedebilirsiniz. İnönü’de duyduğunuz sloganların kulağa geldiğini, ilk önce orada yankılandığını ve taraftarların takımlarına verdiği desteğin benzerliğini anlarsınız. Bursa kentinde Beşiktaşlı nüfus yoğunluğunun çok yüksek olduğu da bilinen bir gerçektir. Tam ters bir şekilde kurulabilecek ilişki, nasıl bu hale geldi? Örnek alınıp, yolundan gidilebilecek bir takımdan, düşman olarak görülen bir takıma nasıl dönüştü Beşiktaş?

Burada şunu söylemek gerekir, şiddet konusunu hayatın ve toplumun her yerinden çıkarmaya uğraşan bir düşünce yapım var. Yani tuttuğu takım, sağı solu dağıtıp, onu bunu döverse bundan mutluluk duyacak biri değilim. Bu yazdıklarım da, geçmişte şöyleydi, böyleydi demek için değil kesinlikle. Futbolda baskının şiddetle ya da sahaya bir şey atarak sağlanabileceğini de düşünmüyorum. Bununla birlikte taraftar dediğimiz kesimin belki de toplumun en kötü davranılan kitlesi olduğunu da biliyorum. Bir deplasman maçına giden herkes bunu anlar zaten. Olayın her yönünü konuşmak gerekir.

Tekrar dönersek, her şeyin büyümesindeki temel sene olan Bursaspor’un bir alt lige düştüğü sene karşımıza çıkar. Enteresan bir senedir. Bursaspor, kötü geçen bir sezonun sonuna yaklaşırken, neredeyse bütün maçlarını kazanır, Beşiktaş ise maçlarını kaybetmektedir. İlk yarıyı 13 puanla kapatan Bursaspor, ikinci yarıda 27 puan kazanır. Bu rakam, Beşiktaş’ın ikinci yarıda aldığı puandan toplam 8 puan fazladır! İlk yarıyı yenilgisiz tamamlayan Beşiktaş, Samsunspor maçında gerçekleşen/gerçekleştirilen olaylar sonucunda ikinci yarıda 8 yenilgi ve 4 beraberlik almıştır! Aynı dönemde Bursaspor 8 galibiyet ve 3 beraberlik alır. Şaibeyi, ilk ayakta değil, ikinci ayakta arayanlar işte bu olayları çıkartanlar… Yoksa zaten, böyle bir karşı karşıya gelmenin olması mümkün bile değildi, eğer bu değişiklikler, her nasılsa, olmasaydı. Normal şartlarda devam eden bir ligde ne Beşiktaş bu şekilde düşerdi, ne de Bursaspor böyle yükselirdi!

Şimdi, iş geldi 2011 yılında bile maçın iptal edilebileceği bir düzeye… Büyük olasılıkla, bazı Bursasporlu taraftarlar, Beşiktaşlı 473 tane taraftarı kendi stadyumlarına sokmadıkları için büyük bir zafer duygusuna kapılacaktır. Bursa’da Beşiktaş tezahuratlarını duyurmadık diyeceklerdir. Şehrimize bile sokmadık onları diyeceklerdir. Çok iyi ettiler! Takımlarına nasıl bir ceza geleceği belli değil. Taraftarların durumları belli değil. En kötü davranılan kitle olan taraftarların polis karşısında nasıl bir duruma düşeceği belli değil. Artık olayların ne boyuta geleceği de belli değil. Şiddet düzeyinde bir farklılaşmanın ve öne çıkma çabasının da her zaman yapana ters tepeceğini unutmamak gerekir. Şimdi Bursa’da yaşandığı gibi. Bu saçmalığı bitirmek gerekir. Beşiktaşlılaşma arzusu, şampiyonluk yaşarken kendisini buldu Bursa’da, şiddet olaylarında ise bu olamaz!

Bari iki kelime de futbol adına olsun: Bu olaylar sonucunda, Beşiktaş kupa maçına dinlenmiş çıkacak, Bursaspor’un alacağı cezalardan ötürü ligin üçüncü ve dördüncü sırasının değişmesi mümkündür.

“Beşiktaş, Bursalı taraftarlar için nedir?” için 4 cevap

  1. nakli

    Beşiktaş’ın yerden göğe kadar haklı olduğu Bursa’nın en azından Avrupa’ya gidememesini sağlacak kadar bir ceza alması gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene Diyarbakırspor-Bursa maçlarının fiilen takımın dahli olmadan nasıl sonuçlandığını Diyarbakır’ın nasıl düştüğünü hatırlamak gerekli. Buruda tüm suç Bursa’nın bedelini en ağır şekilde ödemeli. Vali ve Emniyet müdürü emekli edilmeli. Beşiktaş 17’de bir olmaya razı olmamalı. Geçen yıl son haftadaki Bursa mağlubiyeti de affettirmedi Beşiktaş’ı demek. Bunu Beşiktaşlılar düşünmeli. Bu şiddetin kaynağında geçen sene ligin bitimine bir hafta kala “Ligde şaibe var” diye açıklama yapan Bursalı Bakan Faruk Çelik’in açıklamalarının ardındaki zihin yapısı var bence. Bu sene Fener Şampiyon olsun Fener’in yendiği takımlar da Trabzon’a gidemeyecek.

  2. nakli

    http://yfrog.com/h232otij Beşiktaş taraftarına samimi tebrikler.

  3. Semih

    bursaspor taraftarı kendine delikanlı diyen acınası insanlardır.

    şöyle anlatayım; beşiktaş taraftarıyım, bursa’da yaşıyorum. bugün maçı izlemek için stada gittim. ortalık darma duman. bursa’yı az da olsa bilenler bilecektir; altıparmak, çarşamba biber gazıyla dolmuş nefes almak imkansızdı. neyse hadi dedik indik stada. orası daha acayip. bu kendilerine taraftar diyen zavallılar polisle çatışıyor. neden ? belirsiz. etraf küfür, bira şişesi, panzer ve biber gazından geçilmiyor. hadi yine siktir et dedik, stada girmeye çalıştık. girdikte içerisi tam bir karmaşa sürekli beşiktaş taraftarına, beşiktaş’a küfür kıyamet sayıyorlar.

    işin acı yanı gördükerimden sonra burada bile hala kendilerini savunanların olduğunu okumak. ulan kaç tane kadın vardı orada çığlık çığlığa kaşışan, kaç çocuk ağlıyordu korkarak hadi hepsini siktir et, bugün kaç tane çaresiz engelli vatandaşın biber gazından nefesleri kesilmiş, oradan da haliyle kaçamıyorken yardım edin diye yalvardığını gördüm biliyor musunuz ? bu şerefsizliği yapanlar, bu ülkeyi, bu insanları bu hale getirenler suçludur. bunu savunmak ne taraftarlık ne de insanlık sayılır. işin bir diğer kısmı ise sizin televizyonda gördüklerinizin yarısından çoğunu 15-16 yaşlarında çocuklar yaptı. bu ne demek biliyor musunuz ? kendileri gibi işsiz güçsüz esrarkeş tipler çıkarıyorlar demek. yazık o çocuklara da. ama asıl suç bunlarında değil. bu zihniyettekilere bedava bilet dağıtan yönetimde.

    bu saatten sonra kimse bana texas taraftar grubudur demesin. holiganda demeyin ki iyi bir şey sanıyorlar onu. (…) başka bir şey değil.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: