“Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz”

Arkası dönük kişi, öldürülen Metin Lokumcu.

Bu sözleri hatırlayan var mı? Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!! Kim söylemiş olabilir? AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan! Başbakan olarak gittiği Davos Zirvesi’nde, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e söyledi bu sözleri Recep Tayyip Erdoğan. İsrail Devleti’nin silah gücünü kullanarak Filistinlilere yaptıkları üzerine söylenmiş sözlerdi bunlar. İsrail Devleti’nin yaptıkları üzerine söz etmeye bile gerek yok. Şu an konu da bu değil zaten. Bir Rus atasözü bizi konuya yaklaştıracaktır: Camdan evi olan, komşusuna taş atmasın.

Davos’un üzerinden oldukça zaman geçti. Daha yakın bir tarihe gelelim. Yoksa, Davos Zirvesi’nden bu yana Türkiye’de öldürülen insanların isimlerini saymaya başlasak, yerimiz yetmeyecek. Zulüm görenleri, hakarete uğrayanları yazmaya başlasak günler yetmeyecek. O yüzden tek bir olayın üzerinde durmak iyi bir seçenek olacaktır. 2011 Mayıs’ının son gününe bakalım. 31 Mayıs’a. Öldürmeyi bilenler sahnedeydi. Bir kişinin öldürülmesi ve sonrasındaki olaylara bir bakalım. Önce bir özet: AKP, Hopa’da bir miting yaptı. Hopa, tercihini AKP mitingine katılmak yerine, doğasını yıkanları protesto etmekten yana kullandı. Miting taşıma kitlelere kaldı. Erdoğan’ı protesto etmek isteyen insanlardan bir tanesi polisin kullandığı yoğun gaz yüzünden öldü. Erdoğan, Eşkiya Hopa’ya inmiş dedi. Tüm ülkede protesto gösterileri yapıldı. Ankara’da gösteriye müdahale eden polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Erdoğan’ın eşkiya ortasını değerlendirenler de gözaltına alınanları terör suçuna sokmaya çalışıyor.

Hopa’da protestolar olmaya başladığı zaman, Erdoğan ve ordusu protestolara izin vermiyor tabii ki. Büyük basının ve AKP yörüngesindeki basının yalanlarını bir kenara bırakırsak (onlara göre satır arasında “bir emekli de kalpten öldü!) bu izin vermeme çok sert müdahale ile gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Mayıs ayında kimyasal gaz stoklarını bitiren polis, ona gaz için örtülü ödenekten para çıkartan Erdoğan’ı protestolardan uzaklaştırmak için ortalığı gaza boğuyor, şiddetle müdahale ediyor. Sonrası bir haberden:

İlçede protestocuların HES’leri protesto ederek, ’Su haktır, satılamaz’ pankartı açmasıyla polis müdahalesi başladı. Protestocu gruba, polis tazyikli su ve biber gazı kullandı ve ilçe bir anda savaş alanına döndü. Göstericilerden ve polislerden yaralananlarla, biber gazından etkilenen çok sayıda kişiye ambulanslarda ve hastanede tıbbi müdahalede bulunuldu.

Çıkan olaylarda polisin sıktığı gazdan etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu (54) kalp krizi geçirdi. Lokumcu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Lokumcu’nun hayatını kaybetmesi üzerine ilçede gerilim yeniden tırmandı. Ara sokaklarda devam eden olaylar sırasında atılan taşlarla polis araçlarının yanı sıra AKP’nin seçim otobüsleri ve partililere ait çok sayıda aracın camları kırıldı.

Biber gazı ile bir kişi öldürüldü dün Türkiye’de. Birileri hala başka evlere taş etma derdinde. Ne denmişti Davos’ta? “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!” Peki Ruslar ne diyor? “Camdan evi olan, komşusuna taş atmasın.” Şimdi gidip, hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun ailesine, sevenlerine soralım mı? Kim öldürmeyi iyi biliyor? Kim ölümler konusunda başka devletlere söz söyleme hakkına sahip değil? Soralım ve öğrenelim! Tabii ki Recep Tayyip Erdoğan için bunlar hiç önemli değil. Bakın bugün ne dedi kendisi:

“Bunlar eli sopalı, taşlı, şehir eşkiyalarıdır” Hayatını kaybeden emekli Metin Lokumcu’yla ilgili ise “Üzerinde de fazla durmak istemiyorum. Kalp krizi sonucu ölmüştür”. Ayıp değil mi? Kendine muhalif herkesi değersiz, kendisini protesto eden herkesi terörist göstermeye çalışan bir kütle var Türkiye’de. Ekonomik bağlarla biribirine bağlı şekilde ilerliyorlar. Öldüre öldüre ilerliyorlar. Gereği yapılacaktır diyorlardı kısa süre önce, şimdi gereğini yapıyorlar. Canımıza, fikrimize, özgürlüklerimize kastediyorlar. Sadece öldürmeyi değil çok “güzel” şeyleri iyi biliyorlar! 31 Mayıs da, devlet şiddetinin yoluna döşenmiş bir taştır.

““Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz”” için 14 cevap

  1. birogretmen

    yok artık daha neler… ölmek başka, öldürmeye çalışırken ölmek başka… doğru yolda ölmek başka, yanlış yolda öldürülmek başka… bu yazı amacından sapmış hocam kusura bakma…

  2. fanfan

    @birogretmen –
    neden amacından sapmış? senin doğru bildiğin yanlışlarına uymadığı için mi? gözlerinizi açın! bir dönemlik iktidar uğruna ellerinize ve vicdanınıza kan bulaştırmayın!

    1. birogretmen

      önemli olan iktidar değil. siz bu insanların hadi eylem yapalım deyip de mi yola çıktığını sanıyorsunuz? hepsi bir bütünün yani ortaya konan bir oyunun parçaları… belki bu da sizin doğrularınıza uymuyor… ne diyelim hakikat bence zaten ortada… kaldırım taşı söküp fırlatmak hak arayışıysa ben hakkımı size vereyim de taşlar yerinde kalsın…

      1. fanfan

        siz her hakkını aramak için bir araya gelenlerin, bir düzenin parçası olduğunu mu düşünüyorsunuz? Tüm hepsinin aslında yazılmış bir senaryo olduğuna mu inanıyorsunuz? Sizden iyi sci-fi yazarı olur o zaman. bence bir deneyin…

    2. Ferhat ÇELİK

      Artık düşünmeyi, konuşmayı, eleştirmeyi tarafsız yapmayı bir öğrensek… Allah aşkına, birilerine taş atmadan, kaldrımları söküp atmadan protesto olmaz mı? Birinin düşüncesine,inancına küfretmeden, kendi fikrimizi anlatamıyormuyuz… Devletin seçilmiş adamına, saygı duymak zorundayız arkadaş; sevsek de sevmesek de. Ama, bu saygı “koyun”ca olmamalı tabii, kendi fikrimizi de usulunce ifade etmeliyiz, kimin kırılacağını hesaba katmak zorunda değiliz; ama, şiddette hayır.

  3. Birgül Ceylan

    ”Su Satılamaz” demek amaçtan sapmaksa!Türkiye Cumhuriyetinin kurucusuna,bagımsızlığımızın sembolü bayrağımıza yapılanlar nedir??Herkese,her olaya çirkefliğinizi bulaştırabileceginizi sanıyorsanız bekleyin az kaldı biz geliyoruz..

    1. Ferhat ÇELİK

      Siz? Kimsiniz? Peki, biz ya da onlar …
      Ne yani; sırayla, birbirimizi ezmeye devam mı?
      Yakışmıyor…. Artık, bu hiç kimseye yakışmaz.

  4. birogretmen

    çirkeflik mi??? söz insanın aynasıdır buna lafım yok… gelmek derken:)… geliş şekliniz hopa’dakine benzemezse başımız gözümüz üstüne… hoşgelişler ola..

    1. ka

      Siz ne terbiyesiz birisiniz böyle ne kadar cahilsiniz. Takma adınızdaki gibi öğretmenlik falan yapıyorsanız yazık demekten başka bir şey bulamıyorum.
      Siz Hopa’da mıydınız? Bugün kadar hayatınızda Hopa diye bir yerin olduğunu biliyor muydunuz? Sizin bir yakınınız, ne şekilde olursa olsun öldüğünde bu tepkiyi mi vereceksiniz? Size göre sesini bir biçimde duyurmaya çalışan herkes bir oyunun parçası mı ? Görüşünüze göre her eylem yapan bir oyunun parçası ise, bugün savunduğunuz hükümetin adamları da geçmişteki en has eylemcilerdi bunu bilmiyor musunuz?
      İnanın ne söylediğiniz hiç ama hiç farkında değilsiniz. Size hoşnutlukla yaklaşmak isterdim geçmişte olsa, ama bugün değil. Bu hakkınızı çoktan kaybettiniz..

  5. […] yazılar: Sıra kimde? Bu sefer adalette mi? ve “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” Rate this: Yazıyı paylaşabilirsinizFacebookTwitterPrintEmailDiggLinkedInRedditStumbleUponLike […]

  6. […] İlgili yazılar: Sıra kimde? Bu sefer adalette mi? ve “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” […]

  7. sss

    ya siz neyi tartışıyorsunuz? hangi gruba mensupsunuz? % 45 lik bir oy alan partinin meşruiyetini mi tartışıyorsun yoksa devlet adamı statüsündeki insanları hizaya getirmeye mi çalışıyorsun? Sen hiç devlet yönettin mi? bırak devleti bir şirketin oldu mu? onu yönettin mi? velhasıl şöyle söyleyeyim yönetmek nedir biliyormusun? şimdi bana deme ama odtü de okudum şurda okudum burda şunu yaptım çünkü bende okudum, şunu demeye çalışıyorum, senin amacın ne? bu iktidar gidecek başkası gelecek sonra sen onunda başka bir taraflarını beğenmeyip “lo lo lo” yapacaksın ya sen kusursuzmusun? sen yanlış yapmıyormusun? her yönetici mükemmel olamaz mutlaka yanlışlıklar olur eksiklikler olur ama sen vicdan sahibi bir adam deilsin belliki bence senin filistinde biraz yaşaman lazım, çünkü ordakiler yaşam mücadelesi veriyorlar yani hayatlarını korumaya çalışıyorlar ama siz burda provakasyon yapıp güvenlik güçlerine karşı duruyorsunuz yani KEYFİYETTEN ” su parayla satılamaz!” sanane ben parayla alacağım ya size ne?? çalışır kazanır alırım, kafamı kullanırım aklımı kullanır üretir satar kazanırım. Sizin niyetiniz bu olamaz siz başka şeyler peşindesiniz yoksa bu kadar okuyup bir insan suyun börtü böceğin peşinde koşmaz, üretir, birşeyler ortaya koyar onlara zaman ayırıp insanlık yararına bişeyler sunar..

  8. @sss ve diğer gerçekleri görmeyen kişilere bu sözüm;
    Arkadaşım siz de hiç mi akıl mantık yok? ‘Çalışır, kazanırım’ diyorsun da, sana o kazanma hakkını tanımayanlar, elinden ekmeğini alanlar varsa bu memlekette, neyi nereden alıp satacaksın söyler misin? Türkiye kendi sonunu hazırladı kimse bunun farkında değil ne yazık ki. Bugün benzin 5lira olmuş, millet borç batağında yüzüyor, vergilerden anamız ağlamış, siz hala yaparım ederim diyorsunuz. Yap hadi ben de göreyim! Hiç eeeellebir şey yapamazsınız çünkü düzen bozuk. Bugün bu ülkede yaşayan ve emekçi olan herkes, borçlu olarak hayatını sürdürüyor. Siz hiç bu kadar vergi ödenen, bu kadar insan haklarından mahrum bırakılmış başka bir devlet gördünüz mü? Ama lafa gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz. Çıkarın artık toz pembe gözlükleriniz de gerçekleri görün. Babalarımız, dedelerimiz senelerce çalışıp, zor bela emekli oluyorlar aldıkları para 1000lira civarı, ama bizi mecliste temsil eden vekiller, iki yıl çalışıp ömür boyu 5000 lira emekli maaşına hak kazanıyorlar. Bu mu adalet? Beni (demokraside aslolan millettir) temsil eden kişi 5000 lira maaş alacak, ben (temsil edilen millet) 1000lira emekli maaşı alacağım! Millet ayda 700liraya ev çevirmeye çalışacak, onu temsil eden vekil 20.000 lira alacak her ay. Var mı böyle bir saçmalık lütfen elinizi vicdanınıza koyarak bir iki dakika düşünün. Dünyada hiç bir ülkede, hiç bir vekil böyle bir ayrıcalığa sahip değil. Pek çok ülkede, vekil olmak, maddi değil, manevi bir uğraş konumundadır. Oralardaki vekiller, ülkeleri adına, insanlık adına ne yapabilirimin derdinde yaşıyorlar. Bizimkiler gibi, ne yasa çıkarsam da vatandaşı daha fazla yolup kendi kasamı doldursam diye düşünmüyorlar. Daha burada sayılamayacak kadar çok adaletsizlik mevcut bu düzen çerçevesinde. Bir iki kişi odtu bitirdi diye bu ülke adam olamıyor malesef. Çoğunluk cahil ne yazık ki. Evet buna ‘sen yanlış düşünüyorsun’ diyen varsa, kişiliğinden şüphe duyarım o kişinin. Çıkın İstiklal Caddesine yoldan çevirin elli kişiye sorun. Cumhurbaşkanını, başbakanını tanımayan kişiler var. Genç yeni nesil, ne yazık ki saçma sapan tv dizileri ile, zaman kaybediyor. Bir tane öğretici, akıllandırıcı program mevcut değil bu ülkede. Neden? Çünkü yönetim öyle istiyor! Kimse öğrenmesin, sorgulamasın, koyun gibi çalışıp bizi zengin etsin derdindeler. Adama sokakta muhaberi soruyor ‘Kıbrıs nerede?’ adam askerlik yaptım orada, Karadeniz’de diyor! Böyle insanların bulunduğu bir ülke, bence daha çok aç kalacak. Yıllardır internete giriliyor Türkiye’de. Söyler misiniz bana, kaç kişi bu interneti araştırmak, öğrenmek için kullandı bugüne kadar? İnterneti, Facebook’dan ibaret sanan bir genç nesile sahip olduk sayelerinde. Açın bir şeyler okuyun, araştırın, sorgulayın. Sorgulamadan yaşanan her saniye, yaşanmamış sayılır. Neden diye sorun kendinize, neden ben deyin, ne yapabilirim deyin. Ben ne mi yapıyorum? Elimden geldiğince insanları bilgilendirmeye çabalıyorum. Ama görüyorum ki, bu insanların çoğunda (kendini geliştirmemiş cahil çoğunluk) beni anlayabilecek, analiz edebilecek bir beyin mevcut değil. Az kaldı ama, kıçınızdan donunuzu da çekip aldıklarında anlayacaksınız neyin ne olduğunu. Devam edin böyle bakalım.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: